Gazel
Divan edebiyatının en önemli ve çok sevilip kullanılan bir nazım biçimidir. Türk edebiyatına İran edebiyatından girmiştir. Beyit esasına göre yazılır.
Aşk, sevginin güzelliği, sevgilinin âşığa çektirdiği cefa, ilgisizliğinden şikâyet, kıskanma, ayrılığın verdiği ıstırap ve vuslat arzusu, sevgiliye karşı yakarışlar, dost sohbetlerindeki hâllerin ifadesi yanında bazen de tasavvufî konular, hayat, dünya ve ahiret hakkındaki düşünceler işlenir. Gazelde genelde anlam bütünlüğü aranmaz, anlam beyitte tamamlanır.
Divan edebiyatı şairleri bütün maharetlerini gazelde ortaya koyarlar. Büyük şair olmanın en büyük ölçütü gazellerdir. Fuzûlî, Bâkî, Nedim, Şeyh Galip, Taşlıcalı Yahya Bey vb. gazelin önemli isimleridir.
Gazelin genel özellikleri şunlardır:
- Aruz vezniyle yazılır.
- Konu aşk, şarap, güzellik ve aşkın ıstırabıdır.
- En az beş, en çok on beş beyitten meydana gelir. En çok beş ile yedi beyitli şekli kullanılır.
- Kafiyelenişi (aa-ba-ca-da-ea-...) şeklindedir. Gazelin ilk beyti mutlaka kendi arasında uyaklı olur.
- İlk beyte “matla (doğuş yeri)”, son beyte ise “makta (bitiş, kesiliş yeri)” adı verilir.
- En güzel beytine “beytü’l gazel” veya şah beyit denir.
- Şairin mahlasının bulunduğu beyte “mahlas beyti” denir. Mahlas genellikle son beyitte söylenir.
- Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazele “yek-âhenk”, aynı güç ve güzellikte beyitlerden oluşan gazele de “yek-âvâz” gazel adı verilir.
Bazı gazeller dize sonlarındaki kafiyelerden başka, bir de dizenin ortasında bir iç kafiye meydana getirilerek yazılır. Bu tip gazellere musammat gazel denir.
Aşağıdaki gazel, musammat bir gazeldir.
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı
Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı
Şeb-i hicran yanar cânım döker kan çeşm-i giryânım
Uyandır halkı efgânım gara bahtım uyanmaz mı
Gûl-i ruhsârına karşu gözümden kanlu akar su
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı
Gâmım pinhan tutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
Desem ol bî-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı
Değildim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil
Bana ta’n eyleyen gâfil seni görgeç utanmaz mı
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemîşe halka rüsvâdır
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı
(Fuzulî)
Gazellerden bazılarının sonuna manzum, kısa bir parça getirilirse o parça ziyade; beyitlerin öncesine iki, üç, dört dize eklenirse terbi, tahmis, tesdis gibi isimler alır.
Örnek:
Gazelin ilk beytine matla, genellikle şairin adı bulunan
I
son beytine tegazzül, en güzel beytine beytül gazel de-
II III
nir. Her beyti aynı konudan bahseden gazele yek-âhenk,
IV
her beyti aynı derecede güzel gazele yek-âvâz adı verilir.
V
Bu parçadaki numaralı terimlerden hangisinin açıklaması yanlıştır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
(1995 - ÖYS)
Çözüm: Tegazzül, kasidenin içinde gazele benzer bölümlere
verilen isimdir. Burada gazelin son beytine tegazzül
dendiği söylenmiş. Bu, yanlış bir bilgidir.
Cevap B
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder