Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

13 Ocak 2017 Cuma

Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler


COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER

Duygu ve düşünceleri, insan ruhunda ürpertiler uyandıracak biçimde coşkulu ve heyecanlı bir biçimde dile getiren metinlere coşku ve heyecanı dile getiren metinler denir. Coşku ve heyecanı dile getiren metinler “mensur şiir” ve “şiir” olmak üzere temelde ikiye ayrılır.

MENSUR ŞİİR

Genellikle ölçü, uyak gibi kurallara uymadan, konuşma havası içinde yazılan şiirsel metinleri “mensur şiir” denir. Mensur şiirin şiirselliği anlatımdaki yoğunlaştırmalardan, imgelerle yüklü oluşundan, değişik yorumlara açık bulunuşundan gelmektedir. Mensur en öz ifadeyle şiirin düzyazı şeklinde yazılmasıdır. Mensur şiirin Türk edebiyatındaki ilk temsilcisi “Halit Ziya Uşaklıgil”dir.

Şimdi mensur şiire birkaç örnek verelim.

“... Nasıl tarif etsem ayrılığı? Her şeye, her yere sinmiş ayrılığı… Bir tren düdüğü, bir vapur çığlığı, kahve fincanındaki telve, bir atlas yelken, turna katarı, kıvrım kıvrım yolar, ay ışığı…”
(Dilâver Cebeci, Divan)

“Ey özgür insan, denizi sen de seveceksin. Deniz senin aynandır. Sonsuz dalgaların büklümü içinde sen kendi ruhunu seyredersin, senin ruhun da daha az acı bir burgaç değildir…”
(Charles Baudelaire, Küçük Mensur Şiirler)

“Kuytu bir dağ yolundan iniyordu arabayla, ormanlıktan geçiyor, kayının, gürgenin, akçanın yeşili dönüyor başının üstünden, yarı yarıya çatı. Kıraç bir düzlüğe çıkıyor, bayır aşağı. Deniz görüyor, mavi. Göğü görüyor, iki kez mavi. Bağırıyor. Bu mavide bir tavşan saklı.”
(Sabahattin Kudret Aksal, Mavi)


ŞİİR

Duygu ve düşünceleri ölçülü ve kafiyeli olarak anlatma yoluna “nazım” denir. “Nazım” sözcüğünün sözlük anlamı “dizmek, düzene koymak”tır. Duygu ve düşüncelerin, insan ruhunda ürpertiler uyandıracak biçimde, ölçülü-ölçüsüz, kafiyeli-kafiyesiz olarak genellikle dizeler hâlinde anlatılan şekline “şiir” denir. Şiirler eskiden ölçü ve kafiye sınırları içinde yazılırdı ancak günümüzde bunlar şiir için bağlayıcı unsurlar olmaktan çıkmıştır. Şiir, bir ana duygu etrafında örgülenir. Diğer kompozisyon türlerinde olduğu gibi şiir de bir plana sahiptir. Ancak her ölçülü ve kafiyeli metin, şiir değildir. Şiirde “duygu” temel unsurdur ama duygunun duygunun dışında “düşünce” ve “hayal” de vardır. Şiirde “sanat” ögesi ağır basar. Bu bakımdan şiirde sözcük seçimi öne çıkar. Aslında şiir, sözcüklerin ahenk oluşturacak şekilde bir araya getirilmesinden oluşur. Şiir yazana “şair” denir. Halk şiiri yazan ve bunu çalıp söyleyene de “ozan” denir. Günümüzde ise “şair” yerine “ozan” sözü de kullanılmaktadır. Şiir bir nazımdır. Yani dizme, düzene koymadır. Bu düzene koymanın belli ögeleri vardır. Bu ögeler biçimsel ve anlamsal olarak ikiye ayrılır.

1. ŞİİRİN BİÇİMSEL ÖZELLİKLERİ
2. ŞİİRİN ANLAMSAL ÖZELLİKLERİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder