Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

10 Şubat 2018 Cumartesi

TANZİMAT EDEBİYATINDA ANLATMAYA BAĞLI METİNLER (ROMAN VE HİKÂYE)


TANZİMAT EDEBİYATINDA ANLATMAYA BAĞLI METİNLER (ROMAN VE HİKÂYE)

Tanzimat Dönemi öncesi Türk edebiyatında modern hikâye ve roman türleri yoktu. Olay kaynaklı tür olarak mesneviler kullanılmıştır. Bunların da teknik olarak hikâye ve romana benzediği söylenemezdi. Bu metinlerde tekrarlanan konular söz ustalığını göstermek için işlenirdi. Çünkü divan edebiyatında şiir, nesirden üstün tutuluyodu. Tanzimat nesir alanında bir çığır açmış onu şiirden daha etkili bir hâle getirmiştir. Süsten özentiden uzak halkın okuması, bilgilenmesi amacıyla eserler ortaya konmuştur. Tanzimat sanatçıları, Batı’dan roman ve hikâye tekniklerini almış, bu türlerin ilk örneklerini vermiştir.
Türk edebiyatında roman çevirilerle başlamıştır. Bu alanda ilk eser Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelon adlı Fransız yazardan çevirdiği “Telemak” adlı romandır. Birçok teknik kusurlarla dolu olan bu eser, kahramanlarının yabancı olmasına rağmen büyük ilgi gördü.
Konusuyla kahramanlarıyla ilk Türk romanı ise Şemseddin Sami’nin yazdığı “Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat” (Talat ve Fitnat’ın Aşkları) adlı bir aşk romanıdır. Bu da roman tekniği bakımından birçok kusurlarla dolu basit bir romandır.
Batıdan gelen roman, Tanzimat döneminde iki yoldan gelişmiştir. Birinci yol, Ahmet Mithat’ın, Batılı hikâye ve romanla Türk halk hikâyelerini uzlaştırmaya çalıştığı yoldur. Yazar, romanlarını yazarken Halk hikâyeciliğinden yararlanmıştır. Sanatçının bu tarz ile yaptığı, halk hikâyelerinin modernleştirilmesi çalışmasıdır.
Tanzimat romancılığındaki ikinci yol ise Namık Kemal’in Batılı hikâye ve roman tekniğini uygulamaya çalıştığı yoldur. Tanzimat edebiyatının diğer romancıları Ahmet Mithat’ın değil, Namık Kemal’in yolunu seçmişlerdir. Tanzimat romancıları, hem kendilerinin hem de Türk okuyucusunun asırlardan beri romantizme olan büyük yakınlığından dolayı romantizmi izlemeyi tercih etmişlerdir.
Tanzimat edebiyatında Ahmet Mithat popüler romanın, Namık Kemal edebî (sanatkârane) romanın öncüsü olarak ortaya çıkmış; bu iki romancı roman kurgusunda, tekniğinde, dil ve üslûpta ayrılarak iki ayrı damar oluşturmuşlardır.
Edebî sayılabilecek ilk roman Namık Kemal’in İntibah adlı romanıdır. İlk tarihî romanımız Namık Kemal’in yazdığı “Cezmi”dir. İlk köy romanımız Nabizade Nazım’ın yazdığı “Karabibik”tir.

Tanzimat dönemi anlatmaya bağlı metinlerinde şu konulara ağırlık verilmiştir:
  • Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat: Görmeden evlilik, erkek baskısı ve zulmüne dayalı aile şartları, kadınların esareti. (Şemseddin Sami)
  • Araba Sevdası: Yanlış batılaşmanın yol açtığı komik durumlar. (Recaizâde Mahmut Ekrem)
  • İntibah, Araba Sevdası: Yanlış kadınları sevmenin doğurduğu yıkımlar. (Namık Kemal, Recaizâde Mahmut Ekrem)
  • Sergüzeşt: Kölelik ve cariyelik. (Samipaşazade Sezai)
  • Karabibik: Bir köy yaşamı. (Nabizade Nazım)
  • Zehra: Kıskançlık ve kıskançlığın yol açtığı olumsuzluklar. (Nabizade Nazım)
  • Cezmi: Tarihi bir olay. (Namık Kemal)
  • Felatun Bey’le Rakım Efendi: Batılılaşmanın hangi yoldan ve ne şekilde olması gerektiği. (Ahmet Mithat Efendi)
Hikâye alanında ise yine ilk eserler Tanzimat döneminde verilmiştir. Daha önce halk hikâyeleri olsa da bunlar belli konuların dışına çıkmaz ve masal karakteri gösterirdi. Özellikle Ahmet Mithat Efendi halk hikâyeleri ile Batı tekniğini birleştirdi. Halk hikâyelerini modernleştirmeye çalıştı. İlk hikâye kitabımız Ahmet Mithat Efendi’nin “Letaif-i Rivayat” adlı eseridir. Ancak modern anlamda ilk hikâyecilik Samipaşazade Sezai’nin “Küçük Şeyler” adlı eseriyle başlar.

Tanzimat Dönemi roman ve hikâyelerinin genel özellikleri:
  • Konular genellikle günlük yaşamdan ya da tarihten alınmıştır.
  • Kölelik ve cariyelik yanlış Batılılaşma gibi konulara yer verilmiştir.
  • Yazarlar kişiliklerini eserlerine yansıtmışlardır.
  • Romanlar teknik bakımdan oldukça zayıftır.
  • Yer yer olayların akışı kesilerek okuyucuya bilgiler verilmiştir
  • Uzun uzun tasvirler yapılmış, tesadüflere sıkça yer verilmiştir.
  • Kahramanlar tek yönlüdür; hep iyi ya da hep kötüdür.
  • Birinci dönemde romanın amacı halkı eğitmekken, İkinci dönemde amaç sanattır.
  • Birinci dönem “romantizm”in, ikinci dönem “realizm” in etkisinde kalmıştır.
  • Yer, çevre ve kişi tasvirleri, olayın akışı içinde eritilmemiş, süs ögesi olarak uzun uzadıya kullanılmıştır.
  • İlk öykülerde topluluk önünde anlatılan meddah öykülerinin etkisi ve tekniği görülür.
  • Özellikle birinci dönemde verilen eserler teknik açıdan zayıftır. Bu dönem hikâye ve romanları teknik ve kompozisyon yönünden ilk örnek olmanın eksikliklerini taşır.
  • Tanzimat ikinci dönemin sanatçıları birinci döneminkilere göre daha başarılı olmuştur.

Örnek 1:

Türk edebiyatında Batılı roman türünün ilk örneği
olarak anılan, 1859’da Fenelon’dan, Divan Edebiyatının
sanatlı, ağdalı anlatımıyla özet olarak dilimize
çevrilen eser ve bu eserin çevirmeni aşağıdakilerin
hangisinde verilmiştir?

A) Kamelyalı Kadın – Ahmet Mithat Efendi
B) Sefiller – Şemsettin Sami
C) Emil – Ziya Paşa
D) Telemak – Yusuf Kâmil Paşa
E) Robenson Hikâyesi – Ahmet Vefik Paşa

                                                                 (1987 - ÖYS)

Çözüm: Türk edebiyatında Batılı roman türünün ilk örneği
çeviri bir roman olan Telamak’tır. Bu romanı Yusuf
Kâmil Paşa, Fenelon’dan çevirmiştir.

                                                                       Cevap D

Örnek 2:

İlk Türk romancıları, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın belirttiği
gibi “romancı muhayyilesiyle doğmuş” yazarlar değildi.
Bu türde verdikleri ürünler, ister istemez deneyim
eksikliğinin izlerini taşıyordu. Bu yüzden roman kalıbını
yeni bir ortama uyarlamanın sıkıntısını da yaşıyorlardı.
---- adlı romanı, bunun ilk örneğidir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisinin getirilmesi uygun olur?

A) Mehmet Rauf’un Eylül
B) Sami Paşazade Sezai’nin Sergüzeşt
C) Şemsettin Sami’nin Taaşşuk-ı Talât ve Fıtnat
D) Ahmet Mithat Efendi’nin Felâtun Beyle Rakım Efendi
E) Mehmet Murat’ın Turfanda mı Yoksa Turfa mı

                                                                       (2011 - LYS)

Çözüm: Konusuyla kahramanlarıyla ilk Türk romanı
ise Şemseddin Sami’nin yazdığı “Taaşşuk-ı Talat ve
Fitnat” (Talat ve Fitnat’ın Aşkları) adlı bir aşk romanıdır.

                                                                          Cevap C

Örnek 3:

Roman, edebiyatımıza yeni bir tür olarak Tanzimat Döneminde
girmiştir. Tanzimat’tan önce ---- ve halk edebiyatında
hikâyelerin, hikâye ve roman tekniği ile bir ilgisi
yoktur. Özellikle divan edebiyatında düzyazı ile ya
da manzum olarak yazılan hikâyeler belli konuların dışına
çıkmaz. Halk hikâyelerinin birçoğu da ---- karakteri
gösterir.
Parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?

A) divan - masal
B) İslamlık öncesi - şiir
C) tekke - mesnevi
D) tekke - destan
E) divan - mizah

                                                                (1985 - ÖYS)

Çözüm: Tanzimat’tan önce halk edebiyatından başka
bir de divan edebiyatı vardır. Öyleyse ilk boşluğa “divan”
gelmelidir. Tanzimat’tan önceki halk hikâyelerinin
çoğu masal karakteri taşır. Öyleyse ikinci boşluğa da
“masal” gelmelidir.

                                                                    Cevap A

Örnek 4:

Türk edebiyatında Ahmet Mithat Efendi’nin
Felâtun Bey’le Rakım Efendi, Namık Kemal’in İntibah,
                     I                                                            II
Sami Paşazade Sezai’nin Zehra, Recaizâde Mahmut
                                            III
Ekrem’in Araba Sevdası, Nabizâde Nazım’ın
                         IV
Sergüzeşt isimli yapıtları sosyal içerikli romanlara
      V
örnek gösterilebilir.
Yukarıdaki cümlede numaralanmış yapıtlardan
hangileri birbiriyle yer değiştirirse bilgi yanlışı giderilmiş olur?

A) I. ile II.
B) I. ile IV.
C) II. ile III.
D) III. ile IV.
E) IV. ile V.

                                                                   (2007 - ÖSS)

Çözüm: Zehra, Nabizâde Nazım’ın; Sergüzeşt ise Samipaşazade
Sezai’nin romanıdır. Bu durumda III. ile
V.’teki yapıtlar yer değiştirmelidir.

                                                                          Cevap D

Örnek 5:

Aşağıda verilen niteliklerin hangisine Tanzimat romanında
rastlanmaz?

A) Konular genellikle günlük hayattan ya da tarihten alınır.
B) Cariyelik kurumu ve alafrangalık özentisi işlenir.
C) Kişiler genellikle tek yönlü ele alınır, iyiler mükafatlandırılır.
D) Olayların akışında rastlantılara çok yer verilir.
E) Romanın içinde bilgi ve öğüt vermekten kaçınılır.

                                                                               (1974)

Çözüm: Tanzimat romanın temel özelliklerinden biri
yazarların anlatımda kişiliklerini gizlemeyip eserin anlatımını
keserek aralarda okuyucuya bilgi ve öğüt vermeleridir.

                                                                               Cevap E


Örnek 6:

Tanzimat’a kadar Türk toplumunda onun yerini destanlar,
efsaneler, mesneviler ve halk hikâyeleriyle masallar
tutmuştur. Bir edebiyat türü olarak bize Tanzimat’tan
sonra Batıdan gelmiştir. İlk örnekler Fransız
edebiyatından yapılma çevirilerdir. Bunlardan ilk tanıdığımız
yapıt, Yusuf Kamil Paşa’nın bir çevirisidir.
Burada sözü edilen edebiyat türü aşağıdakilerden
hangisi olabilir?

A) Hikâye
B) Tiyatro
C) Gezi
D) Anı
E) Roman

                                                                     (1996 - ÖYS)

Çözüm: Roman türü bize Batıdan çevirilerle gelmiştir.
Bunun ilk örneği de Yusuf Kamil Paşa’nın Telemak adlı
çevirisidir.

                                                                        Cevap E

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder