Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

14 Ağustos 2017 Pazartesi

Gazete Çevresinde Gelişen Metin Türleri: Fıkra (Köşe Yazısı)


FIKRA (KÖŞE YAZISI)

Bir yazarın herhangi bir konu hakkındaki kişisel görüş, anlayış ve düşüncelerini kanıtlama gereği duymadan hoş bir üslupla yazdığı, kısa fikir yazılarına “fıkra” denir. Bir de tanınmış kimseler, hayvanlar veya başka şeyler hakkında anlatılan ve kıssa denilen küçük hikâyeciklere “fıkra” denir. Nasrettin Hoca, İncili Çavuş, Bektaşi fıkraları gibi.
Köşe yazısı olan fıkralarda yazar, gündelik olayları özel bir görüşle, güzel bir üslupla, hiç kanıtlama gereği duymadan her gün kaleme alır. Düşünceleri hiçbir kalıba bağlı kalmadan serbestçe ortaya koyar. Ele aldığı konu üzerinde bir kamuoyu oluşturmayı amaçlar.
Gazetelerin bazı sayfalarında, belli köşelerde, genel bir başlıkla, çoğunlukla da her gün yazılan fıkralarda konu kısaca incelenir, ancak mutlaka bir sonuca varılır. Daha çok iğneleyici, alaycı bir dille, bazen eleştiri bazen de sohbet tarzında yazılır.
Fıkralarda okuyucuyla sohbet ediliyormuş havası hâkimdir. Anlatım senli benlidir. Cümleler kısa ve anlaşılır niteliktedir. Konular günceldir ve anlatılanların kalıcılık niteliği yoktur. Olaylar kişisel bir bakış açısıyla işlenir. Kısa, etkili ve dokunaklı bir sonuca varılır. Amaç, okuyucuyu etkilemektir. Düşünceler tekrarlanmaz. Bu yüzden fıkralar öz ve yoğun bir anlatıma sahiptir. Amaç, okuyucuya bazı günlük sorunları tanıtmak, bu sorunlar hakkında düşünceleri, derinliğe inmeden kanıtlamaya kalkmadan söylemektir.

Türk Edebiyatında Fıkra
Fıkra türü yazılar Türk edebiyatına Tanzimat döneminde Batı’dan geçmiştir. 1908’den sonra bu yazı türü Türk edebiyatında görülmeye başlanmıştır. Özellikle Ahmet Rasim fıkralarıyla tanınmıştır.
Daha sonra Ahmet Haşim, Hüseyin Cahit Yalçın, Falih Rıfkı Atay, Refik Halit Karay, Bedii Faik, Orhan Seyfi Orhon, Refii Cevat Ulunay, Metin Toker, Peyami Safa, Burhan Felek, Ahmet Kabaklı, Aziz Nesin, Çetin Altan, Ahmet Kabaklı, İlhan Selçuk, Sabri Esat Siyavuşgil de fıkralarıyla öne çıkmıştır.

Boş vaktim oldukça sinemaya giderim. Yumuşak bir karanlığa gömülmüş, makinenin hışırtısını dinleyerek, vücudumun değil, ruhumun bir çetin yol üzerinde mola verdiğini hissederim. Karanlık ölümün bir parçasıdır, onun için dinlendiricidir. Büyük dinlenme, bir karanlık dizisine dalıp bir daha ışığa kavuşamamaktan başka nedir? Sinemanın diğer bir fazileti de olgun yaşın, kafatası içinde, bir deste devedikeni gibi sert duran acıtıcı mantığı yerine, çocuk safdilliğini ve kolayca aldanış kabiliyetini koymasıdır. Rüya âlemi üzerine açılmış sihirli bir pencereyi andıran beyaz perdede koşuşan, dövüşen, düşen, kalkan şu ahmak şahısların tatsız tuhaflıklarından veyahut kovboy süvariliklerinden veya harikulade hırsızlık vak’alarından başka türlü tat almak kabil olur muydu? (Ahmet Haşim, Bize Göre)

Fıkra - Sohbet Farkı 
Sohbette, fıkradan farklı olarak, karşılıklı konuşma üslûbu vardır. Yazar karşısında biri varmış gibi sorular sorar, cevaplar verir. Fıkralarda yazar serbest bir anlatımla düşüncelerini okuyucuya benimsetmeye çalışır. Sohbetlerin dışa dönük bir yapısının olması da onun fıkradan ayrılan yönlerinden bir diğeridir.

Makale-Fıkra Farkı 
Makalelerde ispat esastır. Mutlaka bir sonuca varılır. Ciddî, bilimsel bir dil kullanılır. Oysa fıkralar daha serbest ve mizahî ögeler de içeren yazılardır. Yazar ilgi çekici konulardaki düşüncelerini tarafsız olma kaygısı gütmeden açıklar. Makaledeki gibi bir ispat (kanıtlama) zorunluluğu yoktur fıkrada.

Örnek:
Her gün yazıyorum. Her gün gazetede çıkıyor bunlar.
Güncel sorunlar yanında edebiyat yazıları da yazıyorum.
Bunları, hikâyelere benzer, hikâyecikler biçiminde
oluşturuyorum. Yazılarımı bu türün bilinen, alışılmış
tekniğiyle değil, kendi istediğim şekilde yazdım ve
okuyucu da bunu benimsedi. Bu da benim için sürekli
edebiyat çalışması oluyor.

Yazarın paragrafta sözünü ettiği yazı türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?

A) Makale
B) Fıkra
C) Deneme
D) Hikâye
E) Günlük
                                                               (1985 - ÖYS)

Çözüm: Parçada sözü edilen yazı türü gazete köşelerinde
yayımlanmaktadır. Yazar, düşüncelerini serbestçe
dile getirmektedir. Güncel sorunları işlemektedir.
Bütün bu ipuçları bize söz konusu yazı türünün “fıkra”
olduğunu göstermektedir.
                                                                 Cevap B

Örnek 2:


Gazete ve dergilerin belli sütunlarında yayımlanan, konusunu
güncel, siyasi, toplumsal, kültürel olaylardan
ve durumlardan seçen, bunları kanıtlama kaygısı gütmeden
işleyen, kısa oylumlu, yoğun anlatımlı bir yazı
türüdür ----. Güncel bir olayın kişisel görüşe bağlanarak
canlı ve çarpıcı bir dille anlatılmasını gerektirir. Anlatım
ve dil ustalığının yanı sıra zengin bir bilgi ve kültür
birikimi ister.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
hangisi getirilebilir?

A) röportaj 
B) fıkra 
C) eleştiri
D) makale 
E) günlük
                                                          (2011 - LYS)

Çözüm: Güncel bir olayın kişisel görüşe bağlanarak
canlı ve çarpıcı bir dille anlatıldığı kısa ve yoğun
anlatımlı yazılar “fıkra”lardır.
                                                            Cevap B

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder