Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

30 Ocak 2018 Salı

TANZİMAT EDEBİYATININ OLUŞUMU


TANZİMAT EDEBİYATININ OLUŞUMU

Tanzimat Fermanı’nda, Batılı anlamda bir düzene duyulan ihtiyaç açıkça belirtilmişti. Bu, modernleşme tercihinin devlet düzeyinde tescili anlamına gelmekteydi. Toplumsal altyapı ve kültürel birikim adına bir hazırlığın bulunmaması nedeniyle Osmanlı toplumu öncelikle modernleşmeyi öğrenmek durumundaydı. Bu şartlar altında Avrupa’ya giden aydınlar Avrupa’nın bilime ve teknolojiye olan güveninin bir yansıması olarak pozitivist (dine değil, akla ve bilime dayanan) düşünce akımlarına maruz kaldı ve bunu benimseyerek ülkeye döndü. Bu süreçteki etkinlikler tanzimat edebiyatını hazırladı.

Tercüme Heyeti: 1718-1830 arasında süren Lale Devri, Tanzimat edebiyatına giden süreçte önemli bir rol oynamıştır. Zira bu dönemde Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın öncülüğünde 25 kişiden oluşan bir Tercüme Heyeti kurulmuştur. Hatta şair Nedim de bu kurula katılıştır. Tercüme Heyeti, Müneccimbaşı ve Ayni tarihlerini Arapçadan Türkçe’ye çevirdi. Arapça ve Farsçadan çevrilerin yanı sıra, Batı dillerinden astronomi, fizik, felsefe gibi konulara ait eserler de tercüme edildi.

Elçilikler: Lale Devrinde, çeşitli Avrupa devletlerinde geçici olarak elçilikler açıldı.Bu ülkelere eğitim için öğrenciler gönderildi. Osmanlı Devleti’nin Fransa elçisi Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendinin yazdığı “Sefaretnâme (1721)” Batılılaşma döneminin ilk yazılı kaynağı oldu.

Matbaa: Sait Mehmet Paşanın İbrahim Müteferrika ile birlikte kurdukları ilk Türk matbaası (1726) Batıya açılan önemli bir kapı oldu.

Tercüme Odası: Tanzimat edebiyatının oluşumunda 1821’de kurulan “Tercüme Odası”nın da büyük payı vardır. Tercüme Odası, Osmanlı Hükümeti’nin diğer ülkelerle olan yazışmalarını yürüten tercümanların eğitildiği ve görev yaptıkları kurumdu. Bir okul görevi gören bu kurumda gençler, Fransızca öğrendi. Batıda yazılan kitaplar ülkeye girmeye başladı. Bu odanın ilk tercümanı Ahmet Vefik Paşa’nın dedesi olan Yahya Naci Efendi’dir. Daha sonra da Başhoca İshak Efendi kurumun başına getirilmiştir. Tanzimat’ın devlet adamları ve bazı aydınlarından Ali Paşa, Fuad Paşa, Ahmet Vefik Paşa, Namık Kemal buradan yetişmiştir.

Gazete: Takvim-i Vekayi, Osmanlı Devleti sınırları dahilinde 1831’de yayımlanmaya başlanan ilk Osmanlı Türk gazetesidir. 1840 yılında çıkarılmaya başlanan Ceride-i Havadis, Türk basın tarihinin ilk yarı resmî Türkçe gazetesi olarak kabul edilir. Bu gazeteler, Tanzimat edebiyatının oluşumuna büyük katkı sağlamıştır. Bu gazetelerde, dil bilen genç kuşak yabancı gazetelerden tercümeler yapıyordu. Batı kültürüne ve medeniyetine dair yazılar yayımlıyordu.

Tiyatrolar: Tanzimat edebiyatının oluşmasında tiyatroların da payı vardır. Bu dönemde özellikle İtalyanlar ve Fransızlar tiyatro kumpanyaları düzenlemeye başladı. Tanzimat’ın ilk yılında (1840), İstanbul’da tiyatro binası yapıldı. Tiyatroda eğlenen Türkler zamanla Batı kültürüne özenmeye başladı.

Encümen-i Daniş: Tanzimat edebiyatına giden süreçte, Fransız akademisi örnek alınarak Mustafa Reşit Paşa tarafından 1851’de Encümen-i Daniş kuruldu. Eğitime katkısı olacak kaynakların yazılması veya çevrilmesi adına kurulan bu yapının ilk eseri Cevdet Paşa ve Fuat Paşa tarafından yazılan “Kavaid-i Osmaniye” adlı eser oldu.

Konaklar:
 Tanzimat edebiyatına giden süreçte konaklar da önemli bir ol oynamıştır. Konaklar siyasî ve edebî faaliyetlerde önemli işlevler görmüştür. Lebib Efendi, Ahmet Mithat Efendi, Mithat Paşa, Münif Paşa ve Sami Paşa’nın konaklarında Tanzimat edebiyatına damgasını vuran Fuat Paşa, Ahmet Vefik Paşa, Ahmet Mithat Paşa, Şinasi ve Ziya Paşa gibi isimler yetişmiştir.

Encümen-i Şuara: Yenileşme döneminin ilk aşamasında eski şiir zevkini (divan edebiyatı) güçlü bir şairler topluluğu etkisini sürdürmekteydi. 19. yüzyıl eski şiir zevkini devam ettirmeyi amaçlayan şairler Encümen-i Şuara adında bir grup oluşturmuştur. Leskofçalı Galip topluluğun başkanı konumundadır.
Encümen-i Şuara’nın üyeleri tarafından eski edebiyat, özellikle 17. yy divan şairleri takip ediliyordu. 1861 yılında Hersekli Arif Hikmet’in Laleli, Çukurçeşme’deki evinde hemen hemen her hafta salı günleri toplanan sanatçılar, bu toplantıları yaklaşık bir yıl düzenlediler. Başlıca üyeler topluluğun reisi Leskofçalı Galip, ev sahibi Hersekli Arif Hikmet, Yenişehirli Avni, Halet Bey, Recaizade Celal Bey, Manastırlı Hoca Naili Efendi, Osman Şems, Lebib Efendi ve Kazım Paşa’dır. Şiir zevki bakımından, divan edebiyatında ortaya çıkan Sebk-i Hindi akımını izlemişlerdir. Sonraları Tanzimat Birinci Dönem sanatçıları arasında yer alan ve eski şiire karşı tavır alan Namık Kemal ve Ziya Paşa da gençliklerinde bu topluluğun toplantılarına katılmıştır. Toplantılarda sanatçıların şiirlerini okuma görevi, gür sesinden ötürü topluluğun en genç üyesi Namık Kemal’e verilirdi.
Topluluktaki şairlerin ortak özellikleri soy ve memuriyet gibi nedenlerle Rumeli ile bağlarının bulunması; hemen hepsinin devlet memuru olması; hemen hepsinin bir tarikat mensubu olması; Fuzulî, Nef’i, Nâilî-i Kâdim ve Fêhim gibi divan edebiyat şairlerini örnek almaları ve 19. yüzyılın güncel meselelerine eserlerinde yer vermeleri idi. Topluluk bazı şahsi nedenler ve tayinler nedeni ile 1862 ortalarında dağılmaya başladı. Bu topluluğun, Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi Tanzimat döneminin güçlü şairlerinin yetişmesinde büyük katkısı olmuştur.

Genç Osmanlılar: Bu dönem aynı zamanda birçok önde gelen edebiyatçının da katıldığı örgütlü mücadele dönemidir. Öncülüğünü Ali Suavi, Namık Kemal, Ziya Paşa ve Mithat Paşa’nın yaptığı Genç Osmanlılar adlı gizli örgüt, yenileşmeleri savunuyordu. Bu grup, Montesquieu ve Rousseau gibi Fransız devrimine zemin hazırlayan düşünce adamlarının görüşlerini benimsemiştir.
1865 yılında ortaya çıkan bu grup, Osmanlı milliyetçiliğini savunan bu grup Tanzimat reformlarını yeterli bulmayan bürokratik, mükemmeliyetçi ve demokratik çözümü öngören kişilerden oluşuyordu.
Bütün bu sürecin sonunda Fransız kültürüyle yetişen genç bir kuşak ortaya çıktı. Bu kuşak, Fransız edebiyatıyla ilişki kurdu. Bu ilişkinin ilk ürünü Şinasi oldu. Fransa’da eğitim alan Şinasi, Fransız şairlerden çeviriler yaptı. Böylece Tanzimat’ın bütün alt yapısı oluştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder