Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

14 Ağustos 2017 Pazartesi

Gazete Çevresinde Gelişen Metin Türleri: Deneme


DENEME

Bir yazarın kendi isteğine göre seçtiği herhangi bir konuda kesin yargılara varmadan, kişisel düşüncelerini kendi kendisiyle konuşuyormuş havası taşıyan bir üslupla kaleme aldığı yazılara “deneme” denir.
Deneme, yazarın gözlemlediği ya da yaşadığı olay, olgu, durum ve izlediği varlıklarla ya da herhangi bir kavramla ilgili izlenimlerinin belli bir plana bağlı kalmayarak, tamamen kendi kişisel görüşüyle serbestçe yazıya döktüğü kısa metinlerdir. Deneme yazarı öne sürdüğü düşünceyi doğrulama, ispatlama, kanıtlama kaygısı taşımaz. Denemenin inandırıcılığı, ele alınan konunun içtenlikle anlatılmasından kaynaklanır. Denemelerde yazar herhangi bir konudaki görüşlerini kesin kurallara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, okuyucuyu inanmaya zorlamadan anlatır. Deneme, kişinin kendi dışındaki varlıklarla herhangi bir konuda gerçek ya da hayalî olarak girdiği diyaloğun ürünüdür. Denemeler tek bir konuyu rahat ve akıcı bir biçimde ele alan, çoğu kez yazarının kişisel bakış açısı ve deneyimini aktaran orta uzunluktaki edebî metinlerdir. Konuların kişisel bir anlayışla işlenmesi; çeşitli sanatçıların aynı konudaki değişik fikir, zevk ve inanışlarını yansıtması bakımından bu tür önemlidir.
Denemeye özgü belirli bir konu yoktur. Konu özgürce seçilir. Her şey denemenin konusu olabilir. Yeter ki yazarın o konuda bir birikimi olsun. Ancak denemeler daha çok her devrin, her ulusun insanını ilgilendiren konularda yazılır. Yani denemelerde diğer fikir yazılarından farklı olarak aşk, dostluk, iyilik, güzellik, ahlak, sevinç, kültür, yiğitlik gibi daha çok soyut ama kalıcı ve evrensel konular işlenir.
Denemeci için konu amaç değil, araçtır; kendi fikirlerini söyleyebilmesi için birer sebep durumundadır. Denemeci, irdelemelerinde tamamen kendini, kendi bilgi ve kültür birikimini, beğeni düzeyini esas alır.
Deneme yazarı eserini kaleme alırken okuyucuyu hesaba katmaz. Okuyucunun vereceği tepki konusunda herhangi bir kaygı taşımadan konusunu dilediği şekilde seçer, istediği tarzda işler. Denemeler konuların genellikle derinlemesine işlendiği yazı türleridir. Denemenin en belirgin özelliği, yazarın konuyu kendi kendine konuşuyormuş gibi kaleme almasıdır.
Denemenin bu özelliği Nurullah Ataç’ın şu sözleriyle özetlenebilir: “Deneme ben’in ülkesidir. ‘Ben’ demekten çekinen, her görgüsüne, her görevine ister istemez benliğinden bir parça kattığını kabul etmeyen kişi denemeciliğe özenmesin.”
Bu türün ilk ustalarından Montaigne, denemenin ilkelerini şöyle anlatmaktadır: “Herkes önüne bakar, ben içime bakarım; benim işim yalnız kendimledir. Hep kendimi gözden geçiririm, kendimi yoklarım, kendimi tadarım… Bir şey öğretmem, sadece anlatırım.” Bu bağlamda denemenin her cümlesinde yazarın kendisi vardır. Okuyucu ile yazar arasında bir duygu, düşünce ve ruh alışverişi oluşur. Esere hâkim olan unsur, insanın ta kendisidir.

Dünya Edebiyatında Deneme
Deneme türünün ilk örnekleri, daha “deneme” teriminin bile ortaya çıkmadığı eski Yunan ve Latin edebiyatlarında görülmektedir. Bunlar Epiktetos’un “Sohbetler”, Eflatun’un “Diyaloglar”, Cicero (Çiçero)’nun “Kimi Eserler”idir. Seneca (Seneka)’nın bazı eserlerinde de denemelere rastlanmaktadır. Bugünkü anlamdaki denemenin kurucusu 16. yüzyıl Fransız yazarı Michel de Montaigne’dir (1533-1592). Denemenin ilk örneklerini veren Montaigne (Monteyn) yazdığı metinlerin kişisel düşünce ve deneyimlerinin iletilmesine yönelik edebî parçalar olduğunu vurgulamak için “deneme (essai)” adını seçmiştir.
Daha sonra yine çok tanınan Ingiliz yazar Francis Bacon (Beykın, 1561- 1626) ve Charles Lamb (Çarls Lamp) da bu türde eserler kaleme almış ve bu türü geliştirmiştir. Fransız edebiyatında Andre Gide (Andre Jit, 1869-1951) ve Alain (Aleyn), İspanyol edebiyatında ise Miguel Dunamuno (Migel Dunamuno), Alman edebiyatında R. Maria Rilke gibi sanatçılar da bu türdeki eserleriyle tanınmıştır.

Türk Edebiyatında Deneme
Deneme türü, Türk edebiyatına Tanzimat’tan sonra Batı’nın etkisiyle girmiştir. Deneme önceleri “Musâhabe”, “Tecrübe-i Kalemiyye (kalem tecrübesi)” gibi isimler ile anılmıştır.
İlk özel gazete Tercümân-ı Ahvâl (1860)’in yayın hayatına başlamasından itibaren gazetelerde çıkan değişik yazılar, zamanla ayrı bir tür olan deneme için dil, anlatım ve yaklaşım bakımından zemin oluşturmuştur.

Mademki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. Sokrates (Sokrat)’a: “Otuz Zalimler seni ölüme mahkûm ettiler.” dedikleri zaman: “Tanrı da onları!” demiş. Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz, diye dertlenmek ne budalalık! Yüz sene daha yaşayamayacağız, diye ağlamak; yüz sene önce yaşamadığımıza ağlamak kadar deliliktir. Bir anda olup biten her şey için bu kadar zaman korku çekmek akıl kârı mıdır? Ölüm, uzun ömürle kısa ömür arasındaki farkı kaldırır; çünkü yaşayanlar için zamanın uzunu kısası yoktur. Aristo, Hypanis (Hipanis) ırmağının suları üstünde tek bir gün yaşayan küçük hayvanlar bulunduğunu söyler. Bu hayvanlardan, sabahın saat sekizinde ölen genç, akşamın beşinde ölen ihtiyar ölmüş sayılır. Bu kadarcık bir ömrün bahtlısını, bahtsızını hesaplamak hangimize gülünç gelmez? Ama sonsuzluğun yanında dağların, ırmakların, yıldızların, ağaçların hatta bazı hayvanların ömrü yanında bizim hayatımızın uzunu, kısası o kadar gülünçtür. 
(Montaigne, Denemeler)

Örnek:

Yazarın, özgürce seçtiği bir konuda iddia ve ispatlama
kaygısı gütmeden düşüncelerini konuşma havası
içerisinde “ben”li bir anlatımla oluşturduğu yazı
türüne ne ad verilir?

A) Deneme 
B) Anı 
C) Eleştiri
D) Röportaj 
E) Makale
                                                          (1984 - ÖYS)

Çözüm: Verilen açıklama “deneme” türü ile ilgilidir.
Çünkü Nurullah Ataç’ın dediği gibi, deneme “ben”in
ülkesidir. Denemede yazar, özgürce seçtiği konuda
düşüncelerini ispatlama kaygısı gütmeden kaleme alır.
Bunu da kendisiyle konuşuyormuş gibi yapar.
                                                             Cevap A

Örnek 2:
Dünya edebiyatına deneme türünün ilk örneklerini
kazandıran ve bu türün temsilcisi sayılan yazar aşağıdakilerden
hangisidir?

A) Boileau 
B) La Fontaine 
C) Montaigne
D) Voltaire 
E) J. J. Rousseau
                                                          (1989 - ÖYS)

Çözüm: Seçeneklerdeki sanatçılardan Boileau, şiir;
La Fontaine, fabl; Voltaire, roman; J. J Rousseau ise
felsefe ağırlıklı eserleriyle tanınmıştır. Dünya edebiyatına
deneme türünün ilk örneklerini kazandıran ve bu
türün temsilcisi sayılan yazar ise Monteigne’dir.
                                                            Cevap C

Örnek 3:
Türk edebiyatında bu türün örnekleri, Cumhuriyet’ten
sonra verilmeye başlanmıştır. Ahmet Haşim’in “Bize
Göre” ve “Gurabâhâne-i Laklakan” adlı yapıtlarındaki
kimi parçalar, edebiyatımızda bu türün ilk örnekleri sayılabilir.
Türün en başarılı temsilcisi ise, Nurullah Ataç
olarak bilinir. Sabahattin Eyüboğlu, Suut Kemal Yetkin
de bu türün ustaları arasında yer alır.

Bu parçada sözü edilen yazınsal tür aşağıdakilerden
hangisidir?

A) Öykü
B) Anı
C) Roman
D) Deneme
E) Gezi
                                                            (1994 - ÖYS)

Çözüm: Bu soruda, sanatçılardan ve eserlerinden hareketle
bir yazınsal türü belirlememiz istenmektedir.
Nurulllah Ataç ve Sabahattin Eyüboğlu Türk edebiyatında
“deneme” türünün başarılı temsilcilerindendir.
Ahmet Haşim’in “Gurabahane-i Laklakan” ve “Bize Göre”
eserleri de deneme türünün örnekleri arasında yer
almaktadır.
                                                               Cevap D

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder