Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

24 Ocak 2018 Çarşamba

Fransız Edebiyatı: ALBERT CAMUS (1913 - 1960)



ALBERT CAMUS (1913 - 1960)
Ünlü Fransız yazar ve filozof Camus, Egzistansiyalizm akımının öncülerindendir. Cezayir’de doğan yazar, yoksul bir ailenin çocuğudur. Bir işçi olan babası I. Dünya Savaşı sırasında ölünce, İspanyol asıllı olan annesi çocuklarına bakmak için ev işlerinde çalışmak durumunda kalmıştır. Camus, çocukluğunu küçük bir evde, erkek kardeşi, anneannesi ve felçli dayısı ile geçirmiştir. Yazar, öğrenimini öğretmeninin yardımıyla aldığı burslar sayesinde tamamlamıştır.
Cezayir Üniversitesi’nin felsefe bölümünü bitiren Albert Camus, öğrencilik yıllarında tiyatroyla yakından ilgilenmiştir. Onun tiyatroya olan ilgisi yaşamının sonuna kadar sürmüştür. Bir dönem gazeteciliğe başlamış, Fransa’da Nazilere karşı direniş örgütlerine katılmıştır. Bu sırada Combat adlı gizli bir yayını yönetmiştir. İntihar ettiği iddia edilen Camus’nün, Fransa’da bir trafik kazasında yaşamını yitirdiği de söylenmektedir.
Albert Camus, “Saçmanın Felsefesi” diye bir dünya görüşünü savunur. Bu dünya görüşü ve J. P. Sartre’ın “Varoluşçuluğu” ile birlikte yepyeni bir düşünce ve duyuş biçimi getirmek amacındadır. Camus’ye göre, “Dünya boş ve manasızdır. Her şey, insan, hayat, toplum saçmadır. Evrensel bir saçmalıktır her şey. Bunu düşünmek çok yorucu, hayattan bezdiricidir. Yaşamın tekdüzeliği altında, makineleşmiş bir dünyada makineleşmiş insan, ölümü bile rahatlıkla kabul eder. Hayat yaşamaya değmez.”
Camus, düşüncelerini roman ve oyunlarında gayet mükemmel bir biçimde dile getirmektedir. Eserlerinde birey, hayatın anlamı, ölüm gibi konular üzerinde durmuştur. Dostoyevski ve Kafka’dan etkilenen Camus, belki de çok az yazar ve düşünürde görünen sıklıkta ölüm, anlamsızlık, nihilizm temalarını işlemiştir. 1957’de Nobel edebiyat ödülünü alan yazar, eserlerinde yalın ve özentisiz bir dil kullanmıştır.

Eserleri:

Roman:
Yabancı, Veba, Düşüş, Mutlu Ölüm

Hikâye:
Sürgün ve Krallık

Deneme:
Tersi ve Yüzü, Düğün Gecesi, Sisyphe Efsanesi, Başkaldıran İnsan, Bir Alman Dosta Mektuplar

Tiyatro:
Yanlışlık, Caligula

Yabancı
Bu romanında Albert Camus, topluma aşina durmayan bir adamı anlatır. Camus, herkesin geçici bir misafirlikte bulunduğu yaşamda ailenin, hukukun, dinin, ölümün böylesine kabulünü anlamamaktadır. Ona göre, insan ‘kolektif yaşamın yürüyen şeridi üzerinde bir paket gibi durmayıp, kendi yaşamına kendi biçim vermelidir.’
Geçici bir süre için bulunduğumuz bu dünyadaki yapay kurallara fazlaca uyum, bu sefer sizi çok tehlikeli bir biçimde doğaya yabancı kılacaktır. Aslında, yeryüzünde ‘yabancı’ olduğunu unutan insan bir süre sonra emeğiyle ürettiği ürünlerin, ilişkilerin ve kuruluşların insan üstü güçler hâline gelmesine sebep olacaktır. Sonra o güçlerin egemenliği altına girerek oluşturulan keyfi kurallara boyun eğecektir. Kısaca, yaşamda ‘yabancı’ olduğunu unuttukça, özüne ‘yabancılaşacaktır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder