Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

6 Aralık 2017 Çarşamba

LATİN EDEBİYATI


LATİN EDEBİYATI

Latin edebiyatı, Yunan edebiyatıyla iç içe bir gelişim gösterir. Yani Latin edebiyatının oluşumu ve gelişiminde Yunan edebiyatının etkisi büyüktür. Latin edebiyatı, Yunan edebiyatı döneminin kapanmasından sonra ortaya çıkar.
İlk Çağ’da İtalya yarımadasında Roma’nın içinde bulunduğu Latium bölgesinde konuşulan Latince, Roma devletinin sınırlarının genişlemesiyle önce İtalya yarımadasında sonra özellikle Gallia (bugünkü Fransa), Hispania (İspanya), Helvetia (İsviçre), Lyricum (Dalmaçya, Arnavutluk), Pannonia (Macaristan), Dacia (Romanya)’ya yayılmış, bunun dışında egemen olduğu Macedonia (Makedonya), Trachia (Trakya), Asia Minor (Anadolu yarımadası), Syria (Suriye) ile Kuzey Afrika’da da benimsenmiştir.
Latin edebiyatının temeli, Romalıların Yunanistan’ı almasıyla atılır. Romalıların Yunanistan’ı almasıyla bilikte Latin sanatçılar, Yunan edebiyatının yazın ürünleriyle tanışmaya başlar. Yunan edebiyatının sanatçılarını ve yazın ürünlerini inceleyen Latin sanatçılar, böylece kendi edebiyatları olan Latin edebiyatını oluşturur. Cicero, Virgillus, Horatius, Seneca gibi sanatçılar Latin edebiyatının en ünlü sanatçılarıdır.
Latin edebiyatı, Yunan edebiyatı ile birlikte İlk Çağ’ın başlıca kültür ve uygarlık evrenini oluşturmuştur. Latin edebiyatı MÖ 1. yüzyılda etkisini yitirmeye başlar. Daha sonra Avrupa’da sanat alanında Rönesansa kadar sessiz bir dönem başlar. Rönesanstan sonra sanatta önemli bir atılım yaşanır.
Eski Yunan ve Latin edebiyatlarının mitoloji ile süslenmiş ürünlerinde doğa güzellikleriyle birlikte “gerçek insanı” buluruz. Bu ürünlerde insanların sevgileri, üzüntüleri, yiğitlikleri, kinleri vb. yer alır.

CİCERO (MÖ 106 - 43)

VİRGİLİUS (MÖ 70 - 19)

SENECA (MÖ 4 - MS 65)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder