Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

20 Ağustos 2017 Pazar

Sözlü Anlatım Türleri


SÖZLÜ ANLATIM TÜRLERİ

Herhangi bir konunun ve düşüncenin sözlü olarak ifade edilmesine “sözlü anlatım” denir.

 SÖYLEV (NUTUK, HİTABET)

Bir topluluğa heyecan vermek veya belirli bir düşünceyi aşılamak için yapılan konuşmalara “söylev (nutuk, hitabet)” denir. Arapça “nutk” sözcüğünden dilimize geçen “nutuk”, “söz, söz söyleme işi” anlamlarına gelir. Türkçede bu sözcük günümüzde daha çok “bir topluluğa karşı söylenilen söz, hitabet” anlamıyla kullanılmaktadır. Eskiden bu tür konuşmalara “hitabe”, konuşanlara “hatip”, nutuk söyleme sanatına da “hitabet” denirdi.
Nutuk, her konuda hazırlanabilir. Mutlaka bir topluluk karşısında yapılır. Amaç, güzel konuşmayla o topluluğu etkilemek, istenen yönde harekete geçirmektir.
Nutuk, dinleyicilerin duygularını tahrik ederek onları istenen doğrultuda yönlendirmeyi amaçlar.

Dünya Edebiyatında Söylev

Söylev türünün ilk örnekleri Eski Yunan ve Roma döneminde görülmektedir. Sokrates söylevleriyle tanınmıştır. Eski Yunan trajedilerinde bu türün önemli örnekleri verilmiştir. Amfitiyatrolarda oynanan oyunlarda, agoralarda söylevler verilmiştir. Eski Yunan edebiyatında özellikle Demosthenes (Demostes), Lâtin edebiyatında Cicero (Çiçero), Fransız edebiyatında Bossuet (Bosse), Mirabeau (Mirabu) ve Robespiere (Robespiyer) tanınmış söylevciler arasında yer almaktadır.

Türk Edebiyatında Söylev

Türk edebiyatında söylev çok eski bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle devlet adamları bu konuda çok başarılı olmuştur. Hakanlar, sultanlar, din adamları bu konuda özel olarak eğitilmişlerdir. Orduları yöneten büyük komutanlar da başarılı söylevciler olarak tarihte yerlerini almışlardır. Türk tarihinde söylev türünün ilk yazılı örneği “Göktürk Yazıtları”dır. Bu yazıtlar Bilge Kağan’ın Türk ulusuna seslenişini içeren söylevlerden oluşmaktadır.
Sultan Alparslan, Fatih Sultan Mehmet gibi büyük devlet adamı ve komutanlar da ordularını söylevleriyle zaferlerden zaferlere koşturmuşlardır. II. Meşrutiyet Döneminde yetişen söylevcilerin en Tanınmışları Ömer Naci ile Hamdullah Suphi Tanrıöver’dir. Millî Mücadele döneminde ise Mehmet Âkif Ersoy ve Halide Edip gibi sanatçılar, söylevleriyle halkı bilinçlendirmişlerdir. Cumhuriyet Döneminin en büyük söylevcisi ise kuşkusuz ki Atatürk’tür. Atatürk’ün “Büyük Nutuk” adlı eseri söylev türünün önemli örneklerindendir. Özellikle “Gençliğe Hitabe” nutuk türünün en güzel örneklerinden biridir.

Türk Milleti;
Kurtuluş Şavaşı’na başladığımızın on beşinci yılındayız.
Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!
Bu anda büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyim.
Yurttaşlarım!
(Mustafa Kemal Atatürk, Onuncu Yıl Nutku)

Örnek:

Aşağıdakilerin hangisinde konuşmacı, dinleyicileri
etkilemek amacıyla yeri geldikçe özellikle duygusal
ve coşkusal bir söyleme başvurur?

A) Sempozyum
B) Panel
C) Söylev
D) Forum
D) Münazara
                                                          (2011 - LYS)

Çözüm: Söylevlerde konuşmacı, dinleyicileri etkilemek
amacıyla yeri geldikçe özellikle duygusal ve coşkusal
bir söyleme başvurur.
                                                             Cevap C

SUNUM

Bir konuyla ilgili bilgilerin önemli noktalarını öne çıkarmak; bir çalışma sonucunu açıklamak; laboratuvar araştırmalarını, anket sonuçların sunmak, önemli olay ve olguları dile getirmek için yapılan konuşmalara sunum adı verilir.

TARTIŞMA

Belli bir konunun, olumlu ve olumsuz yönleri üzerinde durarak gerçek nedenleri ortaya çıkarmak için yapılan karşılıklı konuşmalara “tartışma” denir. Eskiden tartışmalara “münakaşa” denirdi. Tartışmada amaç, karşılıklı olarak düşüncelerin ortaya konularak ve gerçeğe ulaşılması, haklı ve doğru olanın bulunmasıdır.

PANEL

Bir konunun, karara varmaktan çok, çeşitli yönlerden anlatılması için, bir topluluk önünde, bir sohbet havası içinde tartışılmasına “panel” denir.

FORUM

Panel sonrasında tartışma dinleyicilere de geçerse tartışma “forum” hâlini alır. Forumun amacı dinleyicilerin düşüncelerini harekete geçirerek konun anlaşılmasını ve açıklık kazanmasını sağlamaktır. Forum sayesinde, bir konu hakkında yerleşmiş yanlış bilgiler varsa bunların düzeltilmesi imkânı doğar.

AÇIK OTURUM

Toplumun tümünü yakından ilgilendiren bir konunun, bir başkanın yönetiminde, yetkili kişilerce, çeşitli yönlerden tartışılmasına ve incelenmesine “açık oturum” denir.

KONFERANS

Dinleyicilere bilim, sanat, edebiyat gibi konularda bilgi vermeye ve açıklamalı anlatıma dayalı konuşmaya “konferans” denir.

MÜNAZARA (AYTIŞMA)

Bir konunun olumlu ve olumsuz yönlerinin iki grup arasında karşılıklı tartışılmasına “münazara” denir. Münazaraya “tartışı” veya “aytışma” da denir. Münazara özellikle okullarda öğrenciler ararsında gerçekleştirilir.

Örnek:

I. Makale açıklayıcı nitelik
II. Otobiyografi 3. kişili anlatım
III. Köşe yazısı güncel sorunlar
IV. Hitabet seslenme sözleri
V. Masal tekerlemeler

Yukarıdaki numaralanmış terimlerden hangisi, karşısındakiyle
ilişkilendirilemez?

A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
                                                                         (2010 - LYS)

Çözüm: Makalede “açıklayıcı nitelik”, köşe yazısında (fıkra),
“güncel sorunlar”, hitabette (nutuk) “seslenme”, masalda
“tekerlemeler” söz konusudur. Otobiyografide ise
üçüncü kişili anlatım değil, “birinci kişili anlatım” kullanılır.
Üçüncü kişili anlatım biyografi ile ilgilidir.
                                                                                Cevap B

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder