Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

7 Mayıs 2017 Pazar

Niyazi Mısrî (1618 - 1694)



Niyazi Mısrî (1618 - 1694)

17. yüzyılda Osmanlı ülkesinde yaşamış bir tasavvuf büyüğü olan Niyazi Mısri, fırtınalı bir hayat sürmüştür. İlminin, kişiliğinin ve gönüllere işleyen etkili sözlerinin akisleri, kısa zamanda dalga dalga yayılmıştır. Büyük bir âlim ve mürşit olarak her yerde saygı ve sevgi görmüştür. Gördüğü aksaklıkları çekinmeden söylemiştir. Bu açık sözlülüğü zaman zaman sıkıntılara yol açmıştır. Sürgün olarak gönderildiği Limni adasında 1694 yılında ölmüştür.
Aruzla yazdığı şiirlerde özellikle Nesimî ve Fuzuli, heceyle yazdıklarında Yunus Emre etkileri görülen Niyazi Mısrî, tasavvufî didaktik şiirleriyle tekke edebiyatının önemli isimlerindendir. Niyazi Mısrî Divanı isimli bir eseri vardır.

Yağma edersin varlığın gider gönülden darlığın
Mahveyle sen ağyarlığın yar olısar mihman sana

Sermaye bu yolda heman teslim olur buna inan
Sıdk ile Allah’a dayan etmez mi gör ihsan sana

Tevhide tapşur özünü kimseye açma razunı
Şeyh izine tut yüzünü şeyhin yeter burhan sana

İven kişi yol alamaz maksudu hergiz bulamaz
Bekle maarif kapusun yüz göstere irfan sana

Candan talep kıl yarini ver canı bul didarını
Yok eyle kendi varını kim var ola canan sana

Çürüklerin hep sağ olur zehrin kamu bal yağ olur
Dağlar yemişli bağ olur cümle cihan bostan sana

Güçtür kati Hakk’ın yolu dergâhı hem gayet ulu
Sıdk ile olmazsan kulu etmez yolu âsân sana

Kulluğa bel bağlar isen şam ü seher ağlar isen
Sular gibi çağlar isen tiz bulunur umman sana

Yüzün Niyazi eyle hâk derd ile bağrın eyle çâk
Kalbin sarayın eyle pâk şayet gele Sultan sana.
(Niyazi Mısrî)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder