Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

22 Nisan 2017 Cumartesi

Kâtip Çelebi (1609 - 1657)



Kâtip Çelebi (1609 - 1657)

Şubat 1609’da İstanbul’da doğmuştur. Asıl adı Mustafa’dır. 14 yaşına kadar özel eğitim gören Kâtip Çelebi, 1623’te Anadolu Muhasebesi Kalemi’ne girmiştir. IV. Murad döneminde (1624 -1640) girişilen Doğu seferlerine kâtib olarak katılmıştır. 1635’te İstanbul’a dönerek kendisini tümüyle okuyup yazmaya vermiştir. Dönemin ünlü bilginlerinin derslerine katılarak medrese öğrenimindeki eksikliklerini gidermiştir. Tarihten tıbba, coğrafyadan astronomiye kadar geniş bir ilgi alanı olan Kâtip Çelebi, aynı zamanda zengin bir kitaplığın da sahibidir. 1645’te sırası geldiği hâlde yükselemediği için kalemdeki görevinden ayrılmıştır. 1648’de Takvimü’t-Tevarih adlı eseri dolayısıyla şeyhülislam Abdürrahim Efendi aracılığıyla kalemde ikinci halifeliğe getirilmiştir. Bundan sonra da öğrenme ve öğretme yolundaki çabalarını sürdüren Kâtip Çelebi, peş peşe eserler vermeye başlamıştır. Telif ve çeviri olarak yirmiyi aşkın kitap yazmıştır. En önemlileri tarih, coğrafya ve bibliyografya alanındadır.

Tarih alanındaki eserlerinin ilki, 1642’de tamamladığı Arapça Fezleke’dir. (Fezleketi Akvâlü’l-Ahyâr fi İlmi’t- Tarih ve’l-Ahbar). Dört bölümden oluşan kitapta tarihin anlamı, konusu ve yararı anlatıldıktan sonra bu alandaki temel kitapların bir bibliyografyası verilmiş, ardından da klasik İslam tarihçiliğine uygun olarak dünyanın yaratılışından 1639’a dek kurulan devletler ve meydana gelen önemli olaylar kısaca sıralanmıştır. Arapça Fezleke’nin devamı niteliğindeki Türkçe Fezleke 1591- 1654 arasındaki olayları anlatan bir Osmanlı tarihidir. Olayların kronolojik sıralamasının ardından her yılın sonunda o yıl içerisinde ölen devlet adamları ve bilginlerin yaşam öykülerinden ve eserlerinden de kısaca söz eder. Takvimü’t-Tevarih ise, Âdem Peygamber’den 1648’e kadar geçen tarihsel olayların bir kronolojisidir.

En tanınmış eserlerinden olan Tuhfetü’l-Kibar fi Esfari’l- Bihar’da kuruluş döneminden 1656’ya kadar Osmanlı denizciliğinin bir tarihçesi yanında Osmanlı donanmasının, tersane ve bahriye örgütünün işleyişini anlatır, kaptan-ı deryaların yaşam öykülerini verir. Sonunda da son zamanlarda denizlerde uğranılan başarısızlıkları giderme yolundaki öğütlerini sıralar.



Coğrafi kitapların en önemlisi olan Cihannüma Osmanlı coğrafyacılığında yeni bir çığır açmıştır. Kâtib Çelebi’nin Batı’da tanınan en ünlü eseri Keşfü’z-Zünun’dur. Arapça bir bibliyografya sözlüğü olan kitapta 14.500 kitap ve risalenin adı ve yazarı verilir. Bilim tasnifine göre ve alfabetik olarak düzenlenmiş olan kitap, yirmi yılda tamamlanmıştır. Son kitabı olan Mizanü’l-Hakk fi İhtiyari’l-Ahak’ta da dönemin din bilgilerinin tartıştıkları çeşitli konular hakkında düşüncelerini açıklar. Karşıt düşüncelere hoşgörüyle bakılmasını öğütler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder