Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

10 Şubat 2018 Cumartesi

Tanzimat Sanatçıları: ZİYA PAŞA (1825 - 1880)


ZİYA PAŞA (1825 - 1880) 

Şinasi ve Namık Kemal’le birlikte, Tanzimat’la başlayan Batılılaşma hareketinin etkisinde gelişen Türk edebiyatının ilk aşamasını oluşturan üç sanatçıdan biridir. Ziya Paşa, Meşrutiyetçi, toplumcu bir şairdir. Fransız İhtilali’nin getirdiği düşüncelerden etkilenmiştir. Yenilikçi düşünceye sahip olsa da divan şiiri geleneğinden bir türlü kopamaz. 
Şiirlerinde hece ölçüsüyle yazdığı bir türküsü dışında aruz ölçüsünü kullanır. Oldukça ağır bir dil kullandığı şiirleri düşünce ağırlıklı olduğundan öğretici niteliktedir. 
Ziya Paşa, padişaha ve Reşid Paşa’ya kasideler yazmıştır. 1859’da yazdığı “Terciibent” şiiriyle tanınmıştır. Divan şiiri geleneğine bağlı kalmıştır. Lirik şiirlerinde eski şiirin bütün estetik ögeleri yer alır. 
Tanzimat döneminin getirdiği “hak, hürriyet, adalet vb.” kavramların yanı sıra “insan, yaşam, kainat vb.” metafizik konuları şiirlerinde ele alır. Rindane özellikler taşıyan aşk şiirlerinin yanında asıl ününü sosyal konularda yazdığı hicivleriyle elde etmiştir. Ziya Paşa’nın şiirlerindeki, özellikle “Terciibent” ve “Terkibibent”lerindeki birçok beyit, atasözü gibi dilden dile dolaşıp günümüze kadar ulaşmıştır.

“Nush ile uslanmayalı etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir”
“Bed asla necabet mi verir hiç üniforma
Zerdûz palan ursan eşek yine eşektir”

beyitleri bunlar arasındadır. 
Hürriyet gazetesinde çıkan “Şiir ve İnşa” makalesinde divan edebiyatı geleneğini eleştirir. Halk şiirinin, bizim gerçek şiirimiz olduğu inancını, yazı dilimizin halkı temel olarak alması gerekliliğini savunur. 
Ziya Paşa, daha sonra Türk, Arap ve İran şairlerinden seçtiği şiirlerden oluşan “Harabat” adlı antolojisinin ön sözünde ise divan edebiyatına övgüler düzer. Bu durum, Ziya Paşa’nın, sanat anlayışı bakımından çelişkiler yaşadığını, özellikle eski - yeni arasında gidip geldiğini göstermektedir. Ziya Paşa’nın içine düştüğü bu çelişki Namık Kemal’in tepkisine yol açar. 
Ziya Paşa’nın “Harabat” adlı eserine karşılık Namık Kemal, “Tahrib-i Harabat” ve “Takip” adlı eserlerini yazar. Bu eserlerinde Ziya Paşa’yı ağır bir biçimde eleştirir. 
Ziya Paşa’nın nesri de şiiri gibi sağlam yapılıdır. Dili, zamanına göre oldukça sadedir. Nesirlerinde bireysel gerçeklerle toplumsal sorunları yansıtma başarısı gösterir. Şiir, makale, hiciv-mizah, antoloji, edebiyat tarihi türlerinde eserler yazar. Paris’te bulunduğu yıllarda çeviriler de yapar.

Eserleri:

Şiir:
Zafername, Harabat, Eş’ar-ı Ziya, Terci-i Bend, Terkib-i
Bend

Mülakat:
Rüya

Anı:
Defter-i Âmal

Çeviri:
Engisizyon Tarihi, Endülüs Tarihi, Emil


Zafername 
Nazım-nesir karışımı bir eserdir. Ziya Paşa’nın hiciv tarzında yazdığı bir eserdir. Dönemin sadrazamı Ali Paşa’yı eleştirmek için yazmıştır. Mizahî yönleri de bulunan bu eser “kaside, tahmis, şerh” olmak üzere üç bölümden oluşur.

Harabat 
Türk, Arap, İran şairlerinin şiirlerinden oluşan oluşan üç ciltlik bir antolojidir.

Eş’ar-ı Ziya 
Kendi yazdığı şiirlerinin bulunduğu, ölümünden sonra yayınlanan, şiir kitabıdır.

Terkib-i Bend ve Terci-i Bend 
En çok okunan, beğenilip ezberlenen, atasözü gibi dillerden dillere dolaşan beyitlerle dolu şiir kitabıdır.

Rüya 
Edebiyatımızdaki mülakat (röportaj) türündeki ilk nesir olarak kabul edilir. Ziya Paşa, “Rüya”yı karşılıklı konuşmalar biçiminde yazmıştır. 
Yine bu eserinde Sadrazam Ali Paşa’yı eleştirmiş, onun kötü bir yönetim göstermesinden ötürü görevden alınması gerektiği üzerinde durmuştur.

Defter-i Âmal 
J. J. Rousseau’nun “İtiraflar” adlı eserinin etkisiyle yazdığı, anılarını anlatan yarım kalmış bir eserdir.

Engizisyon Tarihi, Endülüs Tarihi 
Her ikisi de çeviri eserdir.

Emil 
J. J. Rousseau’dan çok güzel bir dille çevirdiği eserdir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder