Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

10 Şubat 2018 Cumartesi

Tanzimat Sanatçıları : ALİ SUAVİ (1838 - 1878)


ALİ SUAVİ (1838 - 1878) 

Türk edebiyatının düşünür ve yazarlarındandır. İleri sürdüğü düşüncelerle büyük etkiler uyandırır. Ali Suavi, medresede eğitim görür. Bursa ve Filibe Rüştiyelerinde öğretmenlik, Galatasaray Sultanisi’nde müdürlük yapar. Bu dönemde Mustafa Fazıl Paşa’nın himayesi altındadır. 1866’da Muhbir gazetesinde yazılar yazmaya başlar. Bu gazetedeki yazılarında, camilerdeki vaazlarında devrin yönetimini eleştirdiği için Kastamonu’ya sürülür. 1869’da oradan Avrupa’ya kaçmıştır. Avrupa’da kaldığı yıllarda gazetecilik yapar; Londra’da Muhabir, Paris’te Ulum gazetelerini çıkarır.

1876’da yurda dönünce Basiret’te meşrutiyeti ve Mithat Paşa’yı sert bir dille eleştirir. İşsiz kaldığı bir sırada V. Murat’ı tekrar tahta çıkarmak için beş yüz kadar Rumeli göçmeniyle Çırağan Sarayı’nı basar. Olay yerine yetişen Beşiktaş Muhafızı Hasan Paşa tarafından öldürülür.

Tanzimat döneminin fikir yapısında hareketli, canlı, hatta renkli bir kişilik sergileyen Ali Suavi, kültürlü bir ailede yetişmemesine, düzenli bir eğitim almamasına karşın basın ve edebiyat dünyasında kendisini göstermiş usta bir yazardır. Bir dönem medresede eğitim görüp dini bilgilerle yetişmesi, sonra Avrupa’ya gidip Batı kültürünü tanıması ve ona uyum sağlaması, meşrutiyeti savunması onun değişken ve canlı bir karakter yapısı olduğunu gösterir. Bir yandan dinî eğitim almasından dolayı İslam birliğini savunması, bir yandan Meşrutiyeti desteklemesi onun çelişen bir yapıya sahip olduğunu gösterir. Öyle ki bir dönem kendisini koruyup kollayan Ziya Paşa, Namık Kemal gibi isimlerin bile aleyhinde bir tavır sergiler.

Ali Suavi, Tanzimat döneminin fikir hayatının en karakteristik yapısı olan Doğu ve Batı kültürünün edinilmesinde çaba gösteren isimlerdendir. O, dini ilimlerden felsefeye, tarihten coğrafyaya, gazetecilikten politikaya, dilden edebiyata kadar pek çok konu üzerinde yazılar yazmıştır. Türk tarihiyle ilgili değerlendirmelerinde, Türk ırkının dünyanın en eski ve medeni ırklarından biri olduğunu savunmuş, buna bağlı olarak Türkçenin dünyanın en eski ve mükemmel dillerinden biri olduğunu belirtmiştir. Hatta Şinasi’nin başlatmış olduğu “sade Türkçe” fikrinin özellikle gazete dilinde uygulanmasını benimsemiştir. Bu düşünceleri ile o, Türkçülük hareketinin öncüleri arasında gösterilmiştir.

Bütün bunların yanında Ali Suavi’nin siyasi kimliği ön plana çıkar. Devlet yönetiminde laiklik ilkesini savunur. Yönetimde meşrutiyet, onun en çok savunduğu sistemdir. Genç yaşta ölmesine karşın fıkıh, hukuk, tarih, coğrafya, filoloji ve biyografi türünde pek çok eser vermiştir.

Eserleri:
Kamus’ül-Ulum Vel-Maarif, Ali Paşa’nın Siyaseti, Hukuk’üş Şevari, Hive Hanlığı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder