Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

10 Şubat 2018 Cumartesi

Tanzimat Sanatçıları : AHMET MİTHAT EFENDİ (1844 - 1913)


AHMET MİTHAT EFENDİ (1844 - 1913) 

Türk edebiyatının en üretken sanatçılarındandır. Ahmet Mithat Efendi, roman, hikâye, anı, eleştiri, çeviri gibi türlerde iki yüze yakın eser vermiştir. Edebiyat, tarih, ziraat, coğrafya, iktisat gibi birçok alanda eserleri vardır. Onun bir diğer özelliği de gazeteciliğidir. Çıkardığı gazeteler de önemlidir.

Eserlerinde sade ve anlaşılır bir dil kullanmaya özen göstermiştir. Kendisini halkın öğretmeni gibi gören yazar, eserlerini halkı eğitmek ve bilgilendirmek, halka okuma zevki aşılamak için kaleme almıştır. Halkın psikolojisini çok iyi bilir. Halka yakınlığı ve onları aydınlatmaya çalışması nedeniyle “hâce-i evvel” (ilköğretmen) olarak anılır. Akla gelebilecek her türlü konuda halka ders vermeye çalışır. Halk arasında okuma hevesini ve merakını uyandırmaya çalışır. Eserlerini halk için yazdığı için “halkın yazarı” olarak da nitelendirilir. Kalemini halkın eğitimi için kullanır. Ahmet Mithat, halk için yazmasına, halka okuma zevki aşılamaya çalışmasına karşın, eserleri sanatsal değerden yoksundur. Çok okuyup yazdığı için “yazı makinesi” olarak da anılmıştır.

Ahmet Mithat, döneminin en çok okunan romancısıdır. Ona göre, “Roman, bir insan topluluğu içinde görülen hallerden birisini ya da kimilerini kağıt üzerinde koymak” tır. O romanla ilgili görüşlerini şöyle açıklar: “Roman, genel ahlakın tayin ettiği yaşantılar içinde oluşur. Avrupa’nın romanı nasıl kendine ait ise, bizimde romanımız kendimize ait olmalıdır. Avrupa’nın romanı nasıl kendine ait ise, bizim de romanımız kendimize aittir. Avrupa’nın kendi hayatımıza uymayan romanlarını örnek almamız yanlıştır. Millî bünyemize uyan romanı esas almalıyız. Milletin örf ve âdetleri, inanç ve davranışları romanı şekillendiren önemli unsurlardır. Roman milletle bütünleşmelidir. Millet başka, roman başka olmalıdır.”

Ahmet Mithat, romanlarında kendi kişiliğini gizlemez. Sık sık okuyucuya: “Ey kari! Ey karie!” diye seslenir. Okura kendi görüş ve düşüncelerini aktarır. Yerine göre okuyucuyla karşılıklı sohbet eder. Onun olaya üçüncü bir kişi olarak karışması, kişisel düşüncelerini söylemesi, okura sorular sorup onları yine kendisinin cevaplaması, halk edebiyatındaki meddah tekniğiyle yakından ilgilidir. Romanlarında sorunlara çözümler getirir. Romanlarının sonunda iyileri ödüllendirir, kötüleri cezalandırır. Romanlarında beklenmedik tesadüflere yer verir. Romanlarında Türk toplumunun o dönemdeki değer yargılarına, hayat görüşüne uygun, olumlu ve olmsuz tipleri ele alır. Halkın anlayabileceği yalın ve anlaşılır bir dil kullanır.

Ahmet Mithat’ın romanları, roman tekniği bakımından kusurlu sayılır. Çünkü romanlarının akışını keserek okura uzun uzun açıklamalar yapar, bilgiler aktarır. 
Ahmet Mithat’ın bir diğer özelliği de gazeteciliğidir. Gazeteyi, düşüncelerini halka aktarmada, halkı aydınlatıp Batı uygarlığı düzeyine ulaştırmada bir araç olarak görür. “Tuna, İbret, Devir, Bedir, Ceride-i Askeriyye, Basiret, Tercüman-ı Hakikat vb.” gazetelerde çalışır. Gazetecilikten yetişen bir yazar kimliği sergiler. Edebiyatımızda hikâyeci, romancı ve gazeteci olarak isim yapar. Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi Gürpınar gibi yazarların yetişmesinde emeği vardır. Gazetelerinde bu yazarların yazılarını, eserlerini yayınlayarak onlara destek çıkar.

Ahmet Mithat, halkı bilgilendirmek, eğitmek amacıyla hemen her konuda eserler vermiş ve bu konuda başarılı olmuştur. Zaten o, eserlerini sanatsal kaygılarla ya da geleceğe kalmak için yazmamıştır. Onun sanatını böyle görmek gerekir.

Eserleri:

Roman:
Hasan Mellah, Hüseyin Fellah, Dünyaya İkinci Geliş,
Felatun Beyle Rakım Efendi, Paris’te Bir Türk, Henüz 17 Yaşında, Dürdane Hanım

Hikâye:
Letaif-i Rivâyât

Gezi:
Avrupa’da Bir Cevelan

Gazete:
Bedir, Devir, Tercüman-ı Hakikat

Felatun Beyle Rakım Efendi 
Ahmet Mithat Efendi’nin, Rodos adasında sürgün olduğu yıllarda yazdığı bir romandır. Bu romanın edebiyatımızda özel bir yeri vardır. Romanda iki tipin çatışması anlatılır. Felatun Bey, Batı’ya özenen, halktan uzaklaşan ve alafranga davranışlarıyla gülünç duruma düşen bir tiptir. Rakım Efendi ise, akıllı, yeniliklere açık, eğitime önem veren, çalışkan bir tiptir. Rakım Efendi, Ahmet Mithat’ın kendi yaşamından bir yansımasıdır adeta. İşte romanda bu iki tipin çatışması anlatılır.

Letaif-i Rivâyât 
Edebiyatımızdaki ilk hikâye kitabı olarak kabul edilir. Letaif-i Rivayat, Ahmet Mithat Efendinin 1870-1894 yılları arasında neşrettiği yirmi beş kitaptaki otuz hikâye ve romandan meydana gelen külliyatın ortak adıdır. İçlerinde hacmi, kurgusu ve zengin kişi kadrosu veya kişilerin geniş bir çerçevede veriliş ile romanı olarak değerlendirilebilecek eserler de bulunmakla birlikte, bunların çoğunu “büyük hikâye” kategorisine koyabiliriz. 
Bu hikâyelerin çoğu, konusunu bizim hayatımızdan almakla birlikte içlerinde konusu Fransa’da geçen ve dolayısıyla kişi kadrosu yabancılardan oluşanlar da bulunmaktadır. Külliyatın yedinci kitabı ise bir tiyatro eseridir.

Örnek 1:

Kimilerine göre edebiyattaki bilgiler, bilim ortamından
edebiyat ortamına bir tür çeviridir. Edebiyat, bilginlerin
daha önce araştırıp bulduğunu halka yayan bir araçtan
başka bir şey değildir. Edebiyat yazarı, coğrafya,
fizik, sosyoloji, tarih gibi erişebildiği her kaynağa uzanır.
Belli sonuçları halk için yorumlamak, halka açmakla
görevlidir bu tür edebiyat.

Yukarıda belirtilen edebiyat anlayışına uygun eserler
veren yazarımız kimdir?

A) Namık Kemal
B) Şemsettin Sami
C) Ahmet Mithat Efendi
D) Halit Ziya Uşaklıgil
E) Yakup Kadri Karaosmanoğlu

                                                          (1987 - ÖYS)

Çözüm: Coğrafya, fizik, tarih gibi çok farklı konularda
eserler veren, bunları halkı aydınlatmak için yapan sanatçı
Ahmet Mithat Efendi’dir.

                                                                  Cevap C

Örnek 2:

Onun için, edebiyat bir araçtır. Halkın kültürel düzeyini
yükseltmek için, halkın anlayabileceği bir dille yazdıklarını
biçimlendirir. Nitekim romanlarındaki öğreticiliğin
özünde böyle bir kaygı vardır. Ayrıca romanlarında
özellikle ahlak, toplumsal adalet kavramlarına ağırlık
verir.

Bu parçada sözü edilen Tanzimat Dönemi sanatçısı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Şinasi
B) Ahmet Mithat Efendi
C) Abdülhak Hamit Tarhan
D) Muallim Naci
E) Recaizade Mahmut Ekrem

                                                               (2011 - LYS)

Çözüm: Edebiyat bir araç olarak gören, halkın kültürel
düzeyini yükseltmek için, halkın anlayabileceği bir dille
yazdıklarını biçimlendiren, romanlarındaki öğreticiliğin
özünde böyle bir kaygı yatan, ayrıca romanlarında
özellikle ahlak, toplumsal adalet kavramlarına ağırlık
veren Tanzimat Dönemi sanatçısı Ahmet Mithat Efendi’dir.

                                                                   Cevap B



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder