Kaygusuz Abdal (? - ?)
15. yüzyıl tekke şairlerindendir. Abdal Musa’nın Elmalı’daki dergahında Kaygusuz adını alır. O dergâhta kırk yıl bulunur. Daha sonra piri tarafından Mısır’a gönderilir. Mısır’da kurduğu bir tekkede şeyh iken ölünce civardaki bir mağaraya gömülür.
Kaygusuz Abdal, Yunus Emre izinde yürüyen tekke şiirinin kurucusudur. O da Yunus gibi, kuvvetli bir din ve tasavvuf kültürüyle yüklü şiirlerini hem hece hem aruzla yazmıştır. Nefeslerinin çoğuna gizli mizah motifleri ve tekerlemeler katarak ham sofularla, insanlık kusurlarıyla alay etmiştir.
Şiirlerinin ana teması Allah, insan ve doğa sevgisidir. Yalın bir dili ve kıvrak söyleyişi vardır. Serâyi, Miskin Serâyi, Kul Kaygusuz ya da Miskin Kaygusuz mahlaslarını da kullanmıştır.
Düzyazı alanında örnekler de vermiştir. Hece ölçüsüyle yazdığı şiirlerinin çoğu “şathiye” türündedir.
Divanının yanısıra, Sarây-Nâme, Minber-Nâme, Dil-Güsâ, Gevher-Nâme, Budala-Nâme, Mesnevi, Muglâta- Nâme, Esrâr-i Hurûf, Vücûd-Nâme adlı eserleri var.
Mensur eseri Budala-name’de halk nesrinin tabii, sade örneklerine rastlanır.
Beng ile seyretmeğe
Ah bize bir bağ olsa
Issı soğuk olmasa
Havası hup sağ olsa
Pireden incinmesek
Kar ü yağmur olmasa
Sinek hey vızlamasa
Ana hem yasağ olsa
Dobruca ovasından
Büyük yağlı çörekler
Akkirman’ın yağından
Benzimiz hey ağ olsa
Cümle cihan koyunun
Semiz yahni etseler
Biz yemeye başlasak
Engeller ırağ olsa
Gaziler helvasından
Cihan dopdolu olsa
Zülbiye halkaları
Sütü dahi çoğ olsa
Kanda bir göl varısa
Badem pâluze olup
Bir yanından diş ursak
Çevresi bal yağ olsa
Düpedüz bu yaş ovalar
Her biri boş durmasa
Sulu şeftalisi çok
Bin üzümlü bağ olsa
Kaygusuz Abdal otur
Kimin’ ye kimin’ götür
Sufiye koz kalmadı
Abdala kaymağ olsa
(Kaygusuz Abdal)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder