Öğrenci Topluluğu ve Ders Notları

Öğrenciler Platformu

REKLAM ALANI

15 Aralık 2017 Cuma

Edebi Akımlar: ROMANTİZM


ROMANTİZM

18. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan 19. yüzyılda etkisini gösteren bir edebiyat akımıdır. Klasisizme tepki olarak doğan romantizm, duygu ve hayali ön plana çıkarmıştır.

Hazırlık Dönemi
Klasisizm akımının ortaya koyduğu sağduyu ve akıl ilkesi bilimsel ve sanatsal gelişmeyi hızlandırmıştır. J. J. Rousseau, Montesquieu gibi felsefeciler, katı kurallara bağlı sistemle düşünce yönünden çatışma içine girmiştir.
Bu felsefeciler, insan hakları, özgürlük, adalet gibi konuları halkın gündemine sokmayı başarmıştır. Sonunda bu düşünceler meyvesini vermiş ve 1789’da Fransız İhtilali olmuştur.
İhtilalden sonra derebeylik ve aristokrasi çökmüş; soylulara karşı yeni bir yapılanma (burjuva) oluşmuştur. Bu gelişmelerden sonra da yeni duygu, düşünce ve idealleri anlatmayı amaçlayan, sanatın ve sanatçının kurallardan kurtulup özgürleşmesini savunan romantizm akımı doğmuştur.
Romantizmin en önemli özelliği klasisizme tepki olarak doğuşudur. Klasik öğretinin bütün kuralları romantizmle birlikte yıkılmış, Latin ve Yunan edebiyatlarının etkisi iyice zayıflamıştır.
Bu akım, Victor Hugo’nun “Hernani” adlı oyunuyla bir edebiyat akımı olarak başarıya ulaşmıştır.

Romantizmin İlkeleri
  • Duygu ve coşku önem kazanır.
  • Birey, öznellik, akıl dışılık, düş gücü, kişisellik ön plana alınmıştır.
  • Romantik sanatçılar, eserlerinde kişiliklerini gizlemezler, olaylarla ilgili görüşlerini açıkça ortaya koyarlar.
  • Seçilen kahramanlar ya çok iyi ya da çok kötüdür ve romanlarda iyi-kötü çatışması vardır. Ayrıca romantizmde her sınıftan insan eserlerde kendine yer bulur.
  • Aşk, ölüm, tabiat, belli başlı konular olarak dikkat çeker.
  • Romantikler, edebiyat dilindeki kalıplaşmış kelimeler yerine, günlük konuşma dilini kullanmayı benimserler. Bu yüzden romantizmde klasisizme göre daha sade bir dil göze çarpar.
  • Romantikler, her sınıftan insanı da eserlerine konu olarak almışlardır.
  • Klasiklerin önemsemediği din duygusuna geniş yer veren romantiklerin kahramanlarının çoğu dindardır.
  • Romantizmde ilk eserler tiyatro alanında verilir, ancak daha sonra roman ön plana çıkar.
  • Romantik tiyatroda, klasik tiyatroda bulunan zaman ve yer birliği kaldırılmıştır.
Romantizmin Temsilcileri
  • Victor Hugo
  • J.J. Rousseau
  • Goethe
  • Schiller
  • Lamartine
  • Aleksandre Dumas
  • Alfrede de Musset
  • Voltaire
  • Lord Byron
  • Chateaubriand
  • Puşkin
Türk edebiyatında romantizmin temsilcileri:

Tanzimat edebiyatı dönemindeki ürünlerin çoğunluğu Romantizmin etkisiyle kaleme alınmıştır.
  • Namık Kemal (Roman ve tiyatrolarıyla)
  • Ahmet Mithat (İlk romanlarıyla)
  • Recaizade Mahmut Ekrem (Şiirleriyle)
  • Abdülhak Hamit (Tiyatrolarıyla)

Örnek 1:

“İyi ile kötünün, akla karanın çatışması az çok her romanda
vardır. Fakat XIX. yüzyıl batı romancılığının yarattığı
gelenek, bu çatışmada yazarın apaçık taraf tutmamasını,
insanları kahraman değil, kahramanları insan
etmesini, kimi insanı ak, kimi insanı kara değil her
insanı alaca göstermesini ister. Oysa yazar, ayırıyor insanları:
Ak bir yana, kara bir yana; cılız bir yana, gürbüz
bir yana...”

Paragrafta sözü edilen “ak-kara” çatışmasının, en
belirgin olduğu edebiyat akımı hangisidir?

A) Klasisizm
B) Realizm
C) Romantizm
D) Natüralizm
E) Parnasizm

                                                                 (1983 - ÖYS)

Çözüm: Parçada sözü edilen “ak-kara” çatışmasının
en belirgin olduğu edebiyat akımı Romantizmdir. Çünkü
Romantizm, insanın yalnızca iyi ve üstün yönlerinin
anlatıldığı Klasisizme tepki olarak doğmuştur. Romantizmde
insanın iyi ve kötü yanlarını birlikte aktarmak
amaçlanmıştır.

                                                                     Cevap C


Örnek 2:

Bir 18. yüzyıl düşünürü olan J.J. Rousseau ister özel
ister kamusal hayatımızda olsun, yaşadığımız şeylerin,
aklın değil duyguların ve doğal içgüdülerin gereklerini
karşılayıp karşılamadığını sormamız gerektiğini söyler.
Bireyselliği ve doğayı gündeme getirir. Ona göre, gerçekliği
parçalayan ve anlaşılmaz hâle getiren aklın bütün
tahlilleri yapaydır.

Buna göre J. J. Rousseau’nun hangi hareketin öncülüğünü
yaptığı ileri sürülebilir?

A) Klasisizm
B) Realizm
C) Romantizm
D) Natüralizm
E) Empresyonizm

                                                                (2011 - LYS)

Çözüm: Aklın değil, duyguların ve doğal içgüdülerin
önemsendiği akım, romantizmdir.

                                                                   Cevap C


Örnek 3:

“Gerçeği olduğu gibi yansıtmak benim işim değildir.
Dış dünyayı duygu ve hayal gücüyle zenginleştirerek
vermek, tabiatın güzelliklerini dile getirmek sanatın görevi
olmalıdır.” görüşünü ileri süren bir sanatçı, aşağıdaki
edebiyat akımlarından hangisinin savunucusu
durumundadır?

A) Klasisizm
B) Romantizm
C) Realizm
D) Natüralizm
E) Sürrealizm

                                                                  (2006 - ÖSS)

Çözüm: Parçada “gerçeği olduğu gibi yansıtmak yerine
duygu ve hayal gücüyle zenginleştirip anlatmaktan”
söz edilmiştir. Bu romantizmin bir ilkesidir.

                                                                  Cevap B

Örnek 4:

Aşağıdaki sanatçılardan hangisi romantizm akımı
içinde yer almaz?

A) J.J. Rousseau
B) Chateaubriand
C) Shiller
D) Lamartine
E) Racine

                                                                 (1995 - ÖYS)

Çözüm: A, B, C ve D seçeneklerinde belirtilen sanatçılar
Romantizmin temsilcilerindendir. Racine ise Klasisizme
bağlı bir sanatçıdır.

                                                                     Cevap E

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder